Haber

Hatay’da oğlunu ve kocasını kaybeden kadından diğer oğlunun ölümü gizleniyor

Kahramanmaraş depreminin üzerinden 13 gün geçti.

Depremin vurduğu illerden acı haberler gelmeye devam ediyor.

Depremde Hatay Antakya’daki evi yıkılan Hülya Kılın, polis memuru olan eşi Metin Kılin ile oğulları Buğra (20) ve Mustafa Kılın (9) ile birlikte enkaz altında kaldı.

Eşi ve iki oğlu öldü

Hülya Kılın depremin 5. gününde enkazdan ağır yaralı olarak kurtarılırken, eşi ve iki oğlu hayatını kaybetti.

“En büyük oğlunun onu yaşatmak için hastanede olduğu yalanını söyledik”

Ağabeyi Hasan Güçlü, ablasının eşi ve oğlunun öldüğünü gördüğü için enkazdan çıkmak istemediğini söyleyerek şu cümleleri kullandı;

Zor da olsa karısının ve küçük oğlunun ölümünü kabullendi. Kendisine en büyük oğlunun hastanede olduğunu söyledik. Tedaviye cevap verebilmesi için onu hayatta tutmak. Aslında en büyük oğlunun hayatta olduğunu duyunca tedaviye yanıt vermeye başladı.

“Dünyada yaşarken cehennemi gördük”

Ablasının yaşadığı binanın tamamen yıkıldığını ve ekipman olmadığı için hızlı müdahale edemediklerini söyleyen Hasan Varlıklı (43), ilk günlerde kayınbiraderi ve yeğeninden de sesler duyduğunu söyledi. .

Zengin devam etti:

Dünyada yaşarken cehennemi gördük. Çaresizliği, zaman kavramının ne kadar değerli olduğunu gördük ve saniyelerle yarıştık. Çok uğraştık. Bu çaresizlik çok kötü. Bir kişinin yavaş yavaş sesi boğuk bir şekilde ölümüne tanık olmak bizleri derinden üzmüştür. Nihayet 90. veya 98. saatte ablamı enkazdan çıkardım.

“Beni aradın ama cevap vermek istemedim, ölmek istedim”

Çok ciddi yaralanmalar ve travmalar yaşandı. Bana ‘oğlumu ve kocamı ölü gördüğüm için bana seslendin ama cevap vermek istemedim’ dedi. Ben de o enkazın altında ölmek istiyordum. Dördüncü günden sonra büyük oğlumun sesini duyunca yaşamak istedim. En azından onunla enkazdan çıkıp bir hayat kurabileceğimizi söyledim. Sonra var gücümle denedim’ dedi. Oğlunun da öldüğünü söyleyemedik.

“En büyük oğlunun yaşadığını duyunca tedaviye yanıt verdi”

Ablasının yoğun bakımda olduğunu belirten Zengin, şunları söyledi: “Yeğenim öldü diyemeyiz. Nasıl anlayacağız? Bize ‘Artık onunla bir hayata başlayacağım’ diyor. Zati’nin büyük oğlunun yaşadığını duyunca tedaviye yanıt vermeye başladı.Artık bir şey söyleyemem, bilincim yerinde değil.Şu an bile güya enkazda çalışıyorum.Kaç gün geçti ama Hala sahip olduğum her türlü ekipmanla daha fazla insanı kurtarabilirdim diye düşünüyorum.Umarım Allah kardeşime de o sabrı versin. Bu kritik dönemi atlatırsa en büyük oğlunun öldüğünü psikolog eşliğinde söyleyeceğiz” dedi.dedi.

Gölcük depreminde evlendiler, Kahramanmaraş depreminde ayrıldılar

Zengin ablasının 17 Ağustos 1999’da Gölcük depreminin olduğu gün Mardin’de nikah masasına oturduğunu ifade eden, “Büyük bir deprem günü evlendiler. Allah onlara birlikte bir ömür verdi. İki meyveleri oldu, biri 20, diğeri 9 yaşında. Şimdi bu depremde ayrıldılar. İnşallah birliktelikleri düzelir. Cennette devam.”dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu